Antalya’nın skandalı ile MEŞHUR bir belediye başkanı var. Zat-ı muhterem seçimlerden önce “15 MAYIS’tan sonra GÖRÜŞÜRÜZ” diye randevu vermişti. Uzun bir süredir de sesi GÜR çıkmıyordu. Sanırım nedeni mensubu olduğu MİLLET İTTİFAKI’nın seçimi kaybetmesiydi. Yoksa alim Allah o tiz sesiyle YERİ GÖĞÜ inletirdi. Verdiği randevuya gelmeyenleri sıraya dizerdi.
Lakin düşündüğü olmayınca bu kez HEDEFİNİ başka yöne çevirmiş. Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri’ni fırsat bilip bu kez dikkatleri bu alana çekmeye başlamış. Herkesin malumu 671. Tarihi Elmalı Yağlı Pehlivan Güreşleri 8-9-10 Eylül'de yapılacak. Güreşler öncesi KADİM ŞEHRİN adını yerle yeksan edenler, 15 Mayıs’ta verdikleri randevuya icabet etmeyenler bu kez meydanlarda CAZGIRLIĞA soyunmuş.
TÜRK'ün İlk Er Meydanı ELMALI'da ‘İki yiğit çıkmış meydane ikisi de birbirinden merdane’ misali. Er meydanından önce Belediye Meclisi’nde esmiş gürlemiş Elmalı’nın imajını yerlerde süründüren bu İKİ YİĞİT! Bu iki yiğidi merak edenler için isimlerini zikredeyim. Biri ‘Noter onaylı aşk skandalı’nın yani şoförünün eşi ile ilişki ortaya çıkan Elmalı Belediye Başkanı HALİL ÖZTÜRK.
Diğer yiğidimiz ise ‘Sahte diplomalı antrenör’ olmakla suçlanıp yargılanan, daha sonra aşk sarmalı nedeniyle kurşunlanan ve kısa bir süre TGGF yönetiminde yer alan Belediye Başkan Yardımcısı HASAN ADIN.
Şimdi bu ikisi de bir birinden merdane olan yiğidimiz hala son iki yıldır ELMALI GÜREŞLERİ’nin hesabını veremedi. Bunu perdelemek içinde hedeflerine bu kez Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu koymuşlar.
Öyle ki TGGF’yi Ağustos Ayı Belediye Meclisi’nde ameliyat masasına yatırıp SİYASİ tartışma konusu haline getirmişler. TGGF’nin Başkanı ise Elmalılı İBRAHİM TÜRKİŞ, adına isterseniz çekememezlik deyin. TÜRKİŞ, Elmalı Güreşleri’ni Güreş Ligi’ne ne kadar dahil etmek istese de ÖZTÜRK ve AYDIN buna engel oldu.
Sebep belli. Daha iki güreşin hesabını ELMALILARA veremeyenler böylesine önemli bir organizasyona dahil olup ellerinden oyuncaklarının RANT kaynaklarının gitmesini ister mi? İşte bundan dolayı ÖZTÜRK işi siyasete döküp, “Ya gözleri kördür, ya siyaseten gözleri kararmıştır, ya gönülleri kararmıştır. Bu insanları ESEFLE kınıyorum” demiş.
Niye? Yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi hesap-kitap işlerinde ZAPT-U RAPT altına girmemek için. Bir diğer neden ise Hasan Aydın TGGF yönetiminden zaruri İSTİFA ettirilmesinden. Hoş daha sayılacak bir sürü neden var ama bu ikisi ağırlık noktasında.
Öztürk bir de Elmalı güreşlerinin KIRKPINAR ile eş düzeyde tutulmasını istiyor. Diğer illerin organizasyonlarından ayrı tutulup ayrılacak tanınmasını istiyor. Yani istiyor da istiyor. İstemediği tek şey TGGF’nin MÜHRÜ ile ANAHTARI! Sanki ELMALI’yı arş-ı alaya çıkarmışta.
Başkan ÖZTÜRK’ün ağızı baya kalabalık. Kuru laf kalabalığı. Ya HASAN AYDIN? O da aynı. Sözde Elmalılı olan Başkan Türkiş, Elmalı güreşlerini PASİFİZE ediyormuş falan filan.
Kendisi de bu federasyonda GÖREV yaptı. Bakarsanız bazı kararlarda onunda imzası var. Başka yerlerde kullandığı ZEKASI ile TGGF’ye, “Niye KURTDERE güreşleri ELMALI’dan bir hafta önceye alınıyor? ELMALI’dan 15 gün sonra yapsalardı ya?” diye akıl veriyor.
Ben onu bunu bilmem. Bu mantıkla bir yere VARAMAZSINIZ. Ne siyasette ne sporda. Yarın öbür gün ne HALİL kalır ne de HASAN. Bu işin tek kaybeden ELMALI olur. Unutmadan; Halil Öztürk mecliste, “3 yıldır bizim getirdiğimiz sanatçıyı bir çok büyükşehir belediyesi bile getiremedi. Bizim ETKİNLİKLERİMİZİ KİMSE YAPAMIYOR” diyesiymiş.
Doğru söylemiş. Zaten en iyi yaptığınız bu ‘LAYLAYLOM’ işi değil mi?
KALEİÇİ’NDEKİ TEHLİKE
Antalya’nın tarihi KALEİÇİ’ndeki bazı evler içerisinde büyük YANGIN atlatmış veya bakımsızlıktan yıkılmış olanlar var. Çoğu koruma altında bu evlerin, binaların. Kaleiçi’nin dar sokakları ve bitişik nizamı nedeniyle bir yangın anında büyük tehlike yaşanıyor. Hele hele terk edilmiş bakımsızlıktan metruk hale gelmiş olanları yok mu?
İşte bunlarda o tarihi mekanın sokaklarını kullanan ve turistik gezi amaçları gelenler için hayati tehlike oluşturuyor. Kiminin sahibi var kiminin ise ya yok ya da hissedarları kavgalı!
Geçenlerde bir arkadaşımız o anlattığım tehlikeli yapılardan sadece birini paylaştı. Fotoğrafa bakınca bile insanın İÇİ ÜRPERİYOR; “İyi benim kafama düşmemiş” diye söyleniyor insan.
Gelinen noktada bu TEHLİKELİ soruna bir ÇÖZÜM bulunması gerekiyor. Tescilli yapılar için KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KURULU’nun da onayı alınarak o bölümler HEMEN yıkılmalı.
Aksi takdirde olası ve “GELİYORUM” diye bas bas bağıran tehlike birinin başına iş açabilir.