Karmakarışık oldu her şey. Ne prensipler...

Ne ilkeler...

Ne parti politikaları kaldı.

Siyaset her şeyi birbirine kattı.

Darmadağın etti.

O siyasi şuraya...

Öbür siyasi buraya.

Kimi makam istiyor kimi istikrar.

Kimi koltuk istiyor kimi öne çıkmak.

Öyle bir seçim dönemi yaşıyoruz ki tüm siyasi tercihler ortada.

Dün eleştirdiği siyasiyle bugün yan yana.

Kol kola.

Birlikte yol alıyorlar sandığa.

Millet izliyor.

Kimine gülüyor.

Kimine kızıyor.

Kimine üzülüyor.

Kiminden memnun.

Kiminden hoşnut.

Kiminden sıkıntılı.

Sandık karşıdan bakıyor olanlara.

Gülüyor.

Belki de sırıtıyor.

"Hele bir bana gelin pazar akşamı siz görürsünüz" der gibi.

Şu sandığın siyasilere neler yaptırdığına bakıyorum.

Şaşırıyorum.

Olmayacak şeyleri olduruyor.

Mıknatıs misali zıt kutupları birleştiriyor.

"Siyasette bir gün çok zamandır" derler.

Ne kadar doğru.

Bir de puansız Meclis’e girenler var.

Bu durum en çok ana muhalefeti sarsıyor.

Dün savunduğu ilkeleri bir kenara bırakıp bugün:

"İktidara şu şu konularda destek verebiliriz" açıklaması geliyor.

Vekilleri kazanan alıp kaçıyor.

"Dün, dün de kaldı cancağızım; bugün yeni şeyler yapmak lazım" sözü gerçekleşiyor.

Geçen seçimi unuttuk.

Önümüzdeki pazartesinden sonra

"Kızılcık şerbeti içtim" diyenleri göreceğiz.

Çiğnenmedik ilke...

Göz ardı edilmedik prensip...

Ciddiye alınmadık sözler "Hoşgörü" adıyla unutulacak gibi.

Siyaset böyle bir noktaya geldi.

Her şey karmakarışık oldu.

Pazardan sonra ortalık durulur, netlik sağlanır mı?

Göreceğiz.

Yalnız gördüğüm bir şey var ki sandıktan çıkmak için her şey değişebiliyor.

Her şey atlanabiliyor.

Bu seçimde bunlar oldu.

Bakalım seneye yerel seçimlerde neler olacak?