Bolu'da ki otel yangını hepimizi çok üzdü. Dört gündür tartışıyoruz.
"Yangın şöyle oldu"
"Hayır efendim, böyle oldu"
"Yok yahu öyle değil şöyle oldu"
Yanan yandığıyla, ölen öldüğüyle kaldı.
Şimdi suçlu aranıyor.
Kim yaktı?
Neden yandı?
Nasıl yandı?
Otel yandı, canlar bitti, gitti, kül oldu.
Müsebbibi arıyoruz.
Suçlu veya sorumlu kim?
"Bolu belediye başkanı sorumlu"
"Hayır efendim itfaiye müdürü sorumlu"
"Olur mu yahu, İl Özel İdaresi sorumlu"
"Yanlış biliyorsunuz, valilik sorumlu"
"Hayır efendim, Turizm bakanlığı sorumlu"
"Olur mu efendim, hedef saptırıyorsunuz, otel sahibi sorumlu"
"Hayır be kardeşim, otel müdürü sorumlu"
Suçlu aranıyor dört gündür.
Hiç kimse suçu kabullenmiyor.
Sanki ben yaktım.
Adalet bakanlığı devrede.
Turizm bakanlığı devrede.
Valilik devrede.
Bolu belediyesi devrede.
Herkes ayakta.
Cenazeler acılar ve gözyaşları içinde defin edildi.
İnanılması zor ama gerçekler ortada.
Suçlu aranıyor.
Önce"Otelimizi denetleyin" denmiş, dilekçe verilmiş.
Bakmışlar ki eksikler çok sonra vazgeçilmiş!
"Denetimler iyi yapılmamış"
"Baştan savılmış"
"Ciddiye alınmamış o nedenle yangın tertibatı göz ardı edilmiş"
Boyle diyorlar tartışanlar.
Atalarımızın dediği gibi "Her kafadan bir ses çıkıyor"
Ya da "Bilen de konuşuyor bilmeyen de"
İyi ama onlarca insan yanarak öldü,
konuşulmasın mı?
Konuşulsun efendim, konuşulsun. Konuşulsun ama bilenler konuşsun ki asıl suçlu bulunsun.
Adalet yerini bulsun.
Vijdan sızlamaları yatışsın.
Yıllar önce İl Genel Meclisi Üyeliği yapmışlığım var.
Bakın yasa ne diyor?
5442 sayılı İl İdaresi kanunun 9.maddesi D fıkrası ortada.
Yangın var.
Yananlar var.
Yasalar var.
Yargı var.
Hiç kimse "Ben sorumlu değilim" deyip kenara çekilemez.
Yasaya göre araştırmalar sonuçlanır ama maalesef giden canlar geri gelmez, yürek acıları dinmez.
Özellikle, bu acı olay siyasi çarpışmaya dönüşmemeli.
Suçlular da en ağır şekilde cezalandırılmalı.