Tarih sahnesine çıkmış milletler, eğer kültürleri güçlü ve kalıcı ise uzun yıllar bu sahnedeki rollerine başarılı bir şekilde devam ederler. Kültürlerini, gelenek ve göreneklerini, destanlarını kısacası bütün maddi ve manevi değerlerini kendisinden sonra gelecek nesillere aktarırlar.
Türk milletinin kökü, tarihin derinliklerine kadar uzanan güçlü bir kültüre dayanır. Türkler, tarihin her devresinde çeşitli bunalımlı ve buhranlı günler geçirseler bile tarih sahnesinde kalmasını bilmişler; adları ve coğrafi yapıları farklı olsa bile “Türk” adını silinmez bir tamga olarak tarihin her sayfasına vurmuşlardır.
***
Tamganın kelime anlamından kısaca bahsetmek gerekirse, Türklerin binlerce yıldır kullandığı boy ve aile işaretleridir diyebiliriz. Sosyal bir hadise, sosyal bir yapı ve grup içinde iz bırakmak amacıyla kullanılmıştır. Türk boylarında tamgalar, her türlü malzeme ve eşya üzerine manevi bir değer ile simgesel işaretler olarak kullanılmıştır.
Bunun örnekleri Türklerin dağılım gösterdiği bütün coğrafyalarda Ön Türk dönemlerinden günümüze kadar kesintisiz olarak devam eder. Bugünkü yazımda da sizlere Antalya’mızda Korkuteli tarafında rastladığım bir mezar taşı üzerinde bulunan Kırım Tatar Tarak Tamgadan kısaca bahsetmek istiyorum.
***
Tarak Tamga yani Tatar Tamgası; Kırım Hanları'nın mensubu bulunduğu Giray Hanedanı (15- 18 yüzyıl) tarafından kullanılan devlet sembolüdür. Kırım Hanlığı'nın hakim olduğu Kırım yarımadası ve Hanlığa bağlı bugün Romanya, Ukrayna ve Rusya'daki kale ve resmi yapılarda 'Tarak Tamga' bulunurdu. 1500’lü yıllarda Bahçesaray’da Han sarayının demir kapısında bu tamga bulunmaktaydı. Daha sonra bayrak üzerinde kullanılmıştır.
***
Tamga, 5000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bugün hala bayrak üzerinde kullanılmaya devam edilmektedir. Kırım halkının sembolü olmuştur. Söylediğim gibi Kırım’da tatar tamgasının kullanımı çok eskiye dayanmaktadır. Osman Akçoraklı 1925 yılında; Kırımda yaşayan Tatar halkının sosyokültürel alanlarına dair bilgi toplamak amacıyla Kırım Merkezi İcra Komitesi ve Kırım Komiserler Şurasının teşebbüsü ile Kırım’ın çöl bölgesinde yaşayan tatar halkı ve orada bulunan tamgalı mezar taşlarını incelemeye gitmiştir.
***
Akçoraklı; “‘Tavro’ diye de bilinen bu damgaları, Kırım’da Tatar halkı başkalarının malından ayırt etmek için kendi hayvanlarına kızgın demir ile basarlar” demektedir. Kırım’ın Tatar köylerinin her birinde mezarlıklarda bu damgaları görmek mümkündür. Antalya’da ise Korkuteli’ye bağlı bir köyde tek örneğine daha önceki yıllarda rastlamıştım.
***
Türk tarihçiliğinin önemli isimlerinden Halil İnalcık, Kırım Hanlığı tarihi üzerine yaptığı çalışmalarda Tarak Tamgadan bahseder ve hatta bütün Kırım hanları Mengli Giray’ın soyundan geldiği için Kırım hanlarının da tamgasına ‘tarak-tamga’ dendiğini yazar. Ayrıca yine bu tamga Mengli Giray paralarında da görülür.