7 Ekim 2023 günü “Yeni dünya düzeni” hayali kuran küresel güçlerin sahneye koyduğu küresel bir senaryonun milad günü olarak tarih sayfalarında yerini alacaktır…

Masum Filistin halkının yerinden yurdundan tarihinden uzaklaştırılması ile başlayan İsrail zulmünün farklı bir boyuta dönüşüp “küresel aklın” bu sürece yön verme gayretleri açıktır.

İslam dünyasının hassas coğrafyası Kudüs ve Mescidi Aksa üzerinden yapılan hamleler  3. Dünya savaşının  taraflarının ve saflarının keskin hatlarla çizileceğini göstermektedir.

İsrail’in yıllardır sivillere yönelik katliamları ve Mescidi Aksa üzerindeki haksız uygulamalarının son günlerde sabırları zorlayan bir durum olduğu gibi müslüman aleminin asla kabul edemeyeceği küstahlıktır.

Meseleyi net bir şekilde analiz edersek; İsrail-Filistin çatışmasının ötesinde ABD’nin Afganistan işgali ve masum coğrafyalara jandarma olmasına sebep gösterdiği 11 Eylül’de Newyork’un göbeğinde vurulan kuleleri hatırlatıyor.

O dönemde de ABD iİstihbarat servislerinin zaafiyeti tartışılmıştı.Kulelere yönelen sivil uçakların kulelere çarpmasına kimse engel olamamıştı.

Dünyadaki yeraltı zenginliklerini toprak analizlerini uydudan yapan teknolojiye sahip ABD’nin iki sivil uçağın yönünü belirleyememesi inandırıcı mı?

Elbette değil, tıpkı Mosad ve İsrail askeri istihbarat örgütlerinin 7 bin roket, paramotor ve sızma girişim planlarını hiç duymamış olması gibi…

Küreselcilerin yeni senaryosu ne olabilir??

Hani “Yeni dünya düzeni” diye başına yeni konarak masumiyet kazandırılan Dünyanın ve insanlığın Emperyalist baskılara diz çöktürülmesi, kaynakların ve yönetimlerin el değiştirmesi, Dünya nüfusunun azaltılması, Dünyaya hakim bir güç merkezi yaratılması,çok kutuplu dünyayı tek bir kutubun yönetme gayretleri kanlı senaryoların vekalet savaşçıları aracılığı ile sahnelenmesi planlanmaktadır. 

Hamasın bir sabah kalkıp İsrail’in 21 noktasından sızması “Hamas aklı mı?” yoksa “Küresel akıl mı?”…

Belki de; Kaostan siyasal sonuç elde etme planı olarak,3.Dünya savaşının antrenmanı niteliğinde, İsrail’in  11 eylülü olarak  değerlendirilebilecek bu kurgudur..
Çünkü, Emperyal devletlerin Küresel konumlanma mücadelesi insanlık için çok ağır trajedileride beraberinde getiriyor.

Tüm kutsal dinlerin savaşı ve ölümü meşru görmeyen kutsal kaidelerine rağmen, küreselci, tapınakçı din tahripçileri tarafından üretilen vekâlet savaşçısı terör devletleri ve örgütleri eli ile başlatılan bu savaşın asıl amacı,tüm uluslardır, tüm insanlıktır özetle tüm dünyadır..!!

Filistin halkının haklı davasının elbette yanındayız, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa savunduğumuz yüksek değerimizdir.

Ancak; Küresel oyunun coğrafyamızı nasıl bir karanlığa sürükleyebileceğini de düşünmemiz gerekiyor.

Hamas’ın Askeri kanadı İzzeddin el Kassam tuğayının İsrail’e attığı 5 Bin roket ve 21 noktadan sızması ile gelişen olayların ardından Dünyanın 3’e bölünmüş hali ciddi bir meseledir.
ABD-AB-İRAN açıklamaları, Mosad’ın uyku hali,Netanyahu’nun siyasal durumu, Mahmud Abbas’ın sessizliği ve Hamas’ın rolü dikkatle değerlendirilmelidir!! 
ABD Başkanı Biden yön bulmakta zorlanırken aniden enerjik bir şekilde kamera karşısına geçerek; İsrail’in arkasında kaya gibi duruyoruz, İsrail’in neye ihtiyacı var ise karşılamaya hazırız diyerek çöken ABD ekonomisine rağmen 8 milyar dolarlık destek paketi tahsis etmesi ne anlama gelmektedir??
AB üyesi Almanya-Fransa başta olmak üzere tüm üyelerin bir anda İsrail hayranı kesilmesi ve Ateşkes çağrısı yerine tahrik edici bir uslup ile destek açıklamaları masum Filistin halkına yapılan zulmü görmezden gelmeleri düşündürücüdür. 
Türkiye’nin daima Filistin halkının haklı davasında yanında yer alması ve olayın hemen ardından sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın tarafları itidale davet etmesi çok önemli olduğu gib sayın Hakan Fidan’ın aksiyon alıp ilgili tüm ülkeler ile temasa geçmesi önemli olmuştur.
Çünkü, meselenin faklı boyutlara sıçraması bölgemiz ve İslam dünyası için oldukça önemlidir. 
Küresel senaryoların ortasında kalabilecek coğrafyalarda milletlerin yaşayabileceği acı ve göz yaşlarına engel olmak insani de bir görevdir.
Bu kapsamda BM derhal devreye girmelidir!
Savaş’ın önüne geçilebilecek Uluslararası Barış gücü süratle ihtas edilerek Kudüs ün ve İsrail işgali altında bulunan Filistin topraklarının kontrolü ve güvenliği BM garantisinde olmalı ve kalıcı barışa hız verilmelidir…
Rabbim Mazlum tüm insanlığı , insanlık düşmanlarına karşı korusun ve muzaffer eylesin…