“Türkiye'nin siyasetini geçmişten itibaren tanzim etmeye kalkışanların burada başarısız olacağı açıktır. Demokrasi katliamının önüne geçildi. Tekrar teşekkür ediyorum, sayın genel başkan ve arkadaşlarına.”

25 Nisan 2018’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 15 vekil için teşekkür ziyaretinde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yukarıdaki ifadelerle şükranlarını dile getiriyordu…

Buluşma sonrası Kılıçdaroğlu ise şunları söylüyordu: “Bir siyasi partiye karşı kumpas kurulması bizim içimize sindireceğimiz bir olay değildi. İYİ Parti'ye değil demokrasiye katkı yaptık. Demokrasiyi savunanlar 24 Haziran'da bu ülkeye gerçek demokrasiyi getireceğiz. Demokrasi birlikteliğini sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyorum.

Ülke, 24 Haziran seçimlerine gidiyordu…

15 vekile minnet duygusuyla Akşener, cumhurbaşkanı adaylığını sürdürüyordu.

Sonuç herkesin malumu…

***

Geçen cumartesi günü Akşener, ‘Rotamız Net, Pusulamız Millet’ başlıklı kurultayda herkesi şaşırtan açıklamalarda bulundu.

CHP’den 15 vekil istemelerini “hayatımın en büyük pişmanlığıdır” diye tanımlayan Akşener, “…o gün bugün 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin'in Diyet'ine döndü bu iş” dedi ve ekledi: “Bu bize neye mal oldu? Kuyruk siyasetine mal oldu…

6’lı Masa için daha önce kumar ve noter masası benzetmelerini yapan Akşener, şimdide ‘kuyruk siyaseti’ tanımlamasında bulundu.

Eski İYİ Partili, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Akşener’in ifadelerinin gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Yine ön seçim sürecinde istifa eden eski İYİ Partili Aytun Çıray, Özdağ’ı teyit etti.

CHP kanadından Akşener’e elle tutulur bir yanıt gelmedi.

***

14 ve 28 Mayıs başarısızlığının faturasını üstlenmeyen Akşener, kendisi ve partisini eleştirenlere “İnsafınız kurusun. Aynı İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP’dir demeniz gibi. İyi bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum” dedi.

Salonun ayakta alkışladığı bu sözler, 3 Mart’ta 6’lı Masa’yı topa tuttuğu açıklamasını hatırlattı.

Bu ittifaktan bir kopuş mu? Belli değil!

Geri de dönebilir, müstakil de gidebilir…

‘Rotamız net, pusulamız millet!’

İyi de millet size, ‘terör odaklarıyla hizalanmayın’ demişti… Oylardaki düşüşü, 3 Mart’a değil bu eksen kaymasına yormak gerekti, görünen o ki bu fark edildi ve eksen değişti…

***

Akşener’in CHP’ye, Kılıçdaroğlu’na, 6’lı Masa’ya eleştirileri bir kenara özellikle de ‘dava arkadaşlarım’ dediği parti tabanına yönelik estirdiği fırtına dikkat çekti.

Akşener’in ‘ben lafı ortaya söylüyorum, yarası olan gocunsun’ tarzında muhatabı flu sözleri kimeydi?

İşin açığı her söz sonrası salondan yükselen alkışlara bakınca uzun konuşmada hedef alınan şımarıklar, saygısızlar, hadsizler, zenginlik peşinde koşanlar, pis iftiralar atanlar, korkaklar, kahrı perişan olması gerekenler, partiden alacaklı olanlar salon dışındaydı…

Belli ki Akşener, partinin lideri olduğunu hatırlatma ve bir gövde gösterisi yapma ihtiyacı duymuştu. Ama yolu bu mu olmalıydı?

…Gördüm ki herkes her şeyi istiyor, yetmiyor. Vekillik olunuyor yetmiyor, GİK üyeliği isteniyor, genel başkan yardımcılığı isteniyor. Kardeşim, kadrolar sınırlı. Bırakın birileri de o görevleri yerine getirsin…

İYİ Parti adına adeta siyasi bir ifşaata dönüşen açıklamasına ilişkin İYİ Partili Durmuş Yılmaz, şu tiviti attı: “Oysa bizim ihtiyacımız bir zeytin dalıydı ve kaybedecek tek kişimiz yoktu.

Akşener, kime zeytin dalı uzatmalıydı?

***

Anlaşılan o ki parti içi muhalefetin kaynağı Bursa!

Genel İdare Kurulu (GİK) listelerinde Bursa’dan kimsenin bulunmaması başka nasıl yorumlanabilir?

Ya da partinin kuruluşunda en etkin illerden olan ve son seçimlerde de ülke ortalamasının 2-3 puan üstünde bir sonuçla destek veren Bursa, İYİ Parti için çok da önemli değil!

Acaba Akşener’in eleştirdiği; listeye giremediği için sıra satıldı diyen kurucular Bursa’da mı?

Saygılarımla…