Kıymetli okur, 14 Mayıs seçimleri tabansız siyaset açısından turnusol kağıdı vazifesi gördü.

İstifa rüzgarı, Gelecek’ten başladı.

Önce Veysi Akay, sonra Abdullah Teper derken dün de Bayram Zilan’ın başı çektiği kurucular Gelecek’e veda etti.

Zilan’ın ayrılık açıklamasının esasını da Akay ve Teber gibi liyakat kavramı oluşturdu: “...Liyakatin yok sayıldığı, emeğin hiç edildiği bir parti haline dönüştü. Ve artık biz kişisel hırsların insan kaynağı olmak istemiyoruz...

Parti programı ile pratiği arasında çelişkiler ortaya çıkmaya başladı” diyen bu isimlerin istifa nedenlerinin de kişisel hırslar kaynaklı olabileceği yadsınmamalı... Zira siyasal savrulmanın vücut bulmuş hali olan partideki çelişkiler yeni değil!

Ayrıca genel merkezlerdeki istifaların Anadolu’ya doğru bir domino etkisi yapacağı öngörülebilir.

Sanmayın taşlar sadece Gelecek’te oynak...

Deva’da da dilekçelerin hazır olduğu duyuluyor.

Her ne kadar Ali Babacan, “Biz olmasaydık CHP bu kadar oy alıp bu kadar çok milletvekili çıkaramazdı. Bu kadar oy da alamazdı” iddiasında olsa da 28 Mayıs sonrası çözülmenin odağı partisi olacak.

Peki, AK Parti’de çözülme umuduyla yola çıkıp o taban bize gelecek iddiasıyla CHP’yi yolunmuş kaza çeviren bu iki partinin vekilleri ne olacak?

O tahmini de sizin öngörünüze bırakıyorum!

***

Akşener’in hiddeti!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Mart başından beri gergin...

Meydanlarda, caddelerde, ekranlarda hatta sosyal medyada Sayın Akşener’in hiddeti esiyor.

Siyasetin erkek egemen iklimi, kadınları da zamanla maskulen bir tavra büründürüyor. Bu gerçeklik son dönemde Sayın Akşener’in hal ve hareketleriyle sübut buluyor.

Geçen günkü bir konuşmasında şöyle diyor Sayın Akşener: “Seçilmiş arkadaşlarıma talimatımdır. Milletvekili seçildiniz, seçmeninizi unutursanız yanımdan defolup gidin. Bu netlikle söylüyorum. Seçmeninizi unutmayacaksınız. Size oy verenlerin vebalini taşıyacaksınız. O oyları helale çevireceksiniz. O oylara layık olacaksınız...

3 Mart’ta kıskaca boyun eğen...

Ölümle sıtma arasında tercihini kumar masasına dönerek ortaya koyan...

İl başkanlarının ‘temayül yoksa istifa var’ tehdit ve şantajına karşı liderlik gösteremeyen Sayın Akşener, bırakın da bu kadar sert olsun değil mi?

İşte dün de partisini 24-25 Haziran tarihlerinde kurultaya götüreceği kamuoyuna yansıdı.

28 Mayıs’ın resmileşmeyen kesin sonucu bu kadar açık ve seçikken sanırım Sayın Akşener’in tarih olma yoluna girdiği söylenebilir.

Size bir soru, Yavuz Ağıralioğlu parti kurduğunda çözülen İYİ Parti’den kaç vekil alır?

***

Nevşehir’deki afişler

Muhalif mahalle bir süredir Nevşehir’de belediyenin astığı afişlere tepki gösteriyor.

Provokatif olarak nitelendirilen afişlerde sair zamanlarda CHP’li isimlerin ağızlarından dökülen sözler bulunuyor.

Örneğin birinde ‘Selahattin Demirtaş Serbest Kalacak’ yazıyor...

Bir başkasında ‘Bizim için YPG terör örgütü değildir’ ifadesi bulunuyor...

Muhalif mahalle, bunlara yalan diyor.

Yahu neresi yalan?

Bunların hepsini siz demediniz mi?

Gün gün, tarih tarih bu sözlerin edildiğine dair bilgi, belge ne ararsanız var!

Niye inkar ediyorsunuz?

***

O sorulara cevap

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medyada 28 Mayıs seçimine ilişkin paylaşımında kamuoyuna bazı sorular yöneltti.

Her vatandaşın bu sorulara verecek farklı bir cevabı olabilir. Siz de kendi cevaplarınızı mutlaka yazmalısınız!

Seçimden önce bedava ev vadedip sonrasında depremzedelerimizi misafir oldukları yerlerden atmaya kalkanlara itibar edilir mi?

Edilmez!

Ne bürokratik ne de siyasi hayatında ülkeye hiçbir hayrı dokunmayan bir şahıstan bu millete fayda gelir mi?

Gelmez!

17-25 Aralık darbe girişiminde FETÖ’cülerle iş tuttuğunu bizzat kendi ağzıyla itiraf eden birine güven olur mu?

Olmaz!

Meydanlarda 6-8 Ekim olaylarının azmettiricilerini cezaevinden salma sözü verenlerin bölücü örgütle mücadele etmesi beklenebilir mi?

Beklenemez!

Rakiplerini tasfiye etmek için şantaj, tehdit, baskı, kaset kumpası dâhil her yolu meşru görenlerin siyasi ahlakına güvenilir mi?

Güvenilmez!

Saygıyla...