Erdoğan'ın Türkiye'nin önünü açacağını...

Muasır devletler seviyesine çıkaracağını...

Bağımsız Türkiye'yi şekillendireceğini görenler hemen onu karalamaya...

Gözden düşürmeye...

İtibarsızlaştırmaya başladılar.

Halkın hizmetine sunduğu yatırımları...

Yaşamı kolaylaştırıcı yatırımları normalmiş gibi göstermeye çalıştılar.

Bu kötüleme tutmadı.

Despot dediler.

Tutmadı.

Otoriter dediler.

Tutmadı.

Tek adam dediler.

Tutmadı.

Diktatör dediler.

Tutmadı.

"Kimseyi dinlemiyor" dediler.

Tutmadı.

"Her şeyi kendi idare ediyor" dediler.

Tutmadı.

“Bakanlar bile onun yanında rahat konuşamıyor” dediler.

Tutmadı.

Damatlarına laf edip karaladılar.

Tutmadı.

"Yurt dışına servet kaçırıyor" dediler.

Tutmadı.

"Ayakkabı kutusunda dolar saklıyorlar" dediler.

Tutmadı.

Hükümetine muhtıra verdi dönemin askerleri.

Tutmadı.

17-25 olayı ile yıldırmaya kalktılar.

Tutmadı.

15 Temmuz askeri darbesini yapmaya kalktılar.

Tutmadı.

"Yirmi yıldır tüm seçimleri kazanıyor, yeter artık" dediler.

Tutmadı.

"Kürtleri katlediyor" dediler.

Tutmadı.

"Ekonomiyi idare edemiyor, ülkeyi batırdı" dediler.

Tutmadı.

"Konuşma özgürlüğü yok, herkes konuşmaya korkuyor" dediler.

Tutmadı.

"Her yere cami yapıyor, ülkeye şeriat getirecek" dediler.

Tutmadı.

Akla hayale gelmeyecek iftiralar attılar.

Tutmadı.

Olmadık yalanlarla karaladılar.

Tutmadı.

Aile efradına iftara kampanyası açtılar.

Tutmadı.

"Onlarca uçağı, arabası var" dediler.

Tutmadı.

"Bin beş yüz koruması var" dediler.

Tutmadı.

"Beştepe’de altın klozetler var" dediler.

Tutmadı.

"Saray’da yüzlerce hizmetçisi var" dediler.

Tutmadı.

Daha neler neler söylediler...

Neler neler yazdılar...

Erdoğan'ı sevenlerin yüreğinden, onun sevgisini silip atamadılar.

Onlar her defasında kaybetti.

Erdoğan her defasında kazandı.

Kazanmaya da devam ediyor.

Millet her şeyi görüyor, biliyor; ona göre de seçiyor.

Bu asil millet yanlış yapmaz.

Gerçekten yapmaz!