Seçim biteli neredeyse 2 ay gibi bir zaman oldu. Muhalefet hala değişim peşinde koşarken vatandaşta bürokraside yapılacak değişimi dört gözle bekliyor.

İktidar partisi nasıl değişim yaptı ise bir süreden beri konuşulan bürokrasideki kaçınılmaz değişimde hemen, derhal, amasız fakatsız yapılmalı. Hem de köklü bir şekilde.

Bu değişim yapılırken, kamu çalışanlarının ortaya koyduğu performans, vatandaşa karşı davranış şekilleri, başarı ve başarısızlıkları tek tek incelenmeli. Bürokratların başarı veya başarısızlıklardı yerelde hükümetin temsilcilerine sonrada cumhurbaşkanına fatura ediliyor. Birileri yatarken faturasını başkaları ödememeli.

Seçim atmosferi süresince bürokratların birçoğu ÜÇ MAYMUNU oynadı. Duruma göre pozisyon alanlar, odasını toplayanlar, gün sayanlar bile oldu. Sancılı dönemde İPE UN SERENLER de yok değildi. Benim bildiğim mevcut bürokratların neredeyse 3’te 2’si uzun yıllardır millete hizmet etmek yerine koltuğun keyfini çıkardı.

Mevsim yaz, hava sıcak mı sıcak. Bürokraside FETRET devrini yatanlar şimdi bronzlaşma ve akabinde yaylaya kaçıp serinleme derdinde. Çoğu öyle kurnaz ki çalışıyormuş gibi yapıyor.

Kendisine güvenip o makama getirenler için "GİTSELER DE KURTULSAK” diyenler bugün iktidarın gücü ile püfür püfür esen soğuk sular akan yaylalarda karpuz kesme derdinde.

Kimi şaşkın bürokratlarda uzunca yatış döneminden sonra piyasaya çıkıp kendini kurtarma derdine düşmüş. Atı alanın Üsküdar’ı geçtiği bir vakitte kendini gösterme telaşında.

Bunun en bariz örneği pandemi zamanı stokçulara gerekli çalışmayı yapmayan veya yapamayan Antalya İl Ticaret Müdürlüğü ve onun başındaki Halil Özşahan.

Bakanlık harıl harıl stokçulara ve fahiş fiyat uygulayan firmalara karşı savaş açmışken Antalya İl Ticaret Müdürü Özşahan da kerhen dün denetime çıkmış. Ajanslardan düşen denetim fotoğraflarına baktığımda Antalya İl Ticaret Müdürü’nün de katıldığı denetimin göstermelik olduğunu açık ve net bir şekilde gördüm.

Müdür bey ve ekibi sanırım bir markette denetim yapmış. Bu denetim Konyaaltı ilçesindeki marketlerde temel gıda ve ihtiyaç ürünlerine yönelik fahiş fiyat ile etiketlere yönelikmiş.

Ne olmuş ne bitmiş tek bir ayrıntı yok. Şöyle bir bakınca birkaç ilde böyle bir denetim gerçekleştirildiğini anladım. Yoksa bizim müdürün denetime çıkma gibi bir ihtiyaç hissettiğini sanmıyorum.

Çünkü hava berbat. Afrika sıcakları hüküm sürerken böyle bir denetime çıkmak insan üstü ve özveri gerektirir. İnsan buharlaşacak halde iken denetim yapmak manidar. Maksat ‘Dostlar pardon bakan bey görsün’ diye yapılmış bir denetimden öte gitmeyen çaba gibi geldi.

Şimdi ben burada bugünlük Ticaret İl Müdürü örneğini verdim. Yoksa listeyi elime alsam onlarca bürokratı tek tek yazıp kimin gitmesi gerektiğini yazmam gerekecek.

Lakin bu benim değil iktidarın Antalya temsilcilerinin görevi. Bu değişimde vakit kaybedilmemeli. Bürokraside hemen şimdi değişim olmalı

NEYİ BEKLİYORSUNUZ?

Aylardır eski Lara yolundaki Falez-1 ve Falez-2 parklarında yaşanan nahoş görüntüler ile gelmekte olan tehlikeleri tek tek yazdım, yazmaya da devam ediyorum.

Kimin ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor. Ama orada yaşananlar ve bundan rahatsız olanların derdi beni ilgilendiriyor. Bu iki parkta işler çığırından çıkmış durumda.

Parklardan sorumlu olan Muratpaşa Belediyesi’nin zaten buralar hiç umurunda değil. Çünkü buralarda rant yok. Onlar için varsa yoksa rantı olan park ve plajlar. O nedenle boş vermişler.

Falez-1 ve Falez-2 parkındaki olayların tehlikeli hale geldiğini önceki yazılarımda dile getirdim. Eline bıçağı alıp parkta top oynayan çocukları tehdit edenleri ifşa ettim. Tınnnnn ses yok.

Önlem olmayınca tedbir alınmayınca bizim vatandaşımız istediği gibi davranıyor. Parkın çocuk bölümüne masayı sandalyeyi atan keyifçiler biralarını yudumlarken diğer yandan çocuklar salıncaklarda eğleniyor.

Şimdi düşünün; siz bir anne baba olsanız çocuğunuzun böyle bir ortamda eğlenmesini ister misiniz? Sanmam. Ama vurdumduymaz bir yönetim, vurdum duymaz bir halk anlayışı olunca maalesef böyle görüntülere mahkum ediliyor.

Hadi Muratpaşa Belediyesi’nin zabıtaları yaz sıcağında yerlerinden kalkmıyor, bari Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne ait bir motorize ekip burularda tur atsa da çocuklar güvende olsa!

Diyorum ki hala neyi bekliyoruz? İllaki bir olay mı olmalı?

KÖTÜ BİR İMAJ

Dünya şehri ve turizmin başkenti Antalya! Biz öyle biliyoruz. Amma gelin görüntü yeryüzündeki cennet köşe olan Antalya’nın maalesef imajını koruyamıyoruz.

Milyonlarca yabancı turistin koşa koşa geldiği şehirde denetim adına hiçbir şey yok. Şehrin dört bir köşesini ve kavşaklarını dilenciler sarmış durumda.

Bu bölümde göreceğiniz bir fotoğraf var. Kimine göre bir dilenci kimine göre halkı kandırıp sömüren yalancı. Ayakları hastalıklı mı değil mi bilmem. Ama bana gelen bilgiye göre hastalık görüntüsü veren bir plastikmiş.

Burası şehir merkezindeki bir AVM’nin önü. Ekol olmuş bir yer. Ama önündeki bu adam ne ekol bırakıyor ne de imaj. Allah aşkına bu çirkinliklere kim dur diyecek?

Allah aşkına birileri bu işlere el atsın. Yoksa imajımız mimajımız kalmayacak.